Bu şehrin hatıraları ne zaman gün yüzüne çıksa sanki taa Çoruh’tan duyulan alkış sesleri, mırıldanmalar, içinde bir parça hüzün barındıran ve yürek çarpıntılarını öne çıkaran o güzel şarkılarımız, sonra Çoruh da esip gürleyen sonra İskebe’nin eteklerinden gelip şehrin üzerini kuşatan gürleyen kuzey rüzgârları ve arkasından bir şehrin nefesi, sesi, haykırışı, dinginliği o küçük kalabalığı çıkar ortaya… Akordeon sesleri nerede küçük bir düzlük varsa bir umut gibi yükselen köknar ağacının dibinden yükselir. Bir kaç kişi deli horonun insanı bir yanlara savuran delice figürlerinin coşkusu altında, atılan kıcınalar ve bir yanda kızarırken yağını köze akıtan yatık dönerin o mis kokusu otun, çiçeğin, toprağın, nanenin, kekiğin, ağacın kokusu ile birleşir. Sonra o küçük dağ esintilerinde harmanlanarak birbirine karışır. Ah! Yaşamak nasıl bir duygudur öyle?

Hele küçük şehrin hatıralarına kıyısından köşesinden küçük zenginlikler katmak ne yaman duygudur bu! İnsanın başına taç yerleştirmek gibi bir yamanlığı vardır bunun. Yıllar sonra anılar konuşulurken ne canlar toprağa girecektir öyle. Unutulmak vefa duygusunu soyup soğana çeviren sonra üzerine vefasızlık katan karanlık bir örtü gibidir. Çok şükür bizim vefa duygumuz öyle bir inançla öyle bir tutku ile yükseldi ki hani şu küçük şehrin romanlarını, hikâyelerini yazan Ömer Yerlikaya yüreğinin sesini dinledi ve bakınız ne yaşamlar iz bırakanlarda yeniden bizimle birlikte oldu. Ah! Onların o güzelliklerini, haykırışlarını, o heybetli duruşlarını yeniden yeniden anımsadık; içimiz kutlu bir duygu ile sarsıldı. Ve daha sıkı bir duygu ile bağlandık birbirimize. Artvin’in yüz yılını anlatan şu “Çapulacılar Sokağı”nın eli kulağında bir çıksın görün bakalım; neler neler okuyacaksınız? Artvin’imize can suyu olmuş insanımızın hatıralarında… Ve bizim övülmeye pek değer bir başka yanımızda vardır. Dışarıdan gelen yabancıyı sevmek, kucaklamak, başucuna koymak, içimizden biri yapmak... Bu şehir kendisi ile örtüşen öylesine muhteşem insanlarla tanıştı ki hiç kuşkunuz olmasın bu değerlerimizden birisi, anıları küçük şehrin sokaklarında hala sımsıcak yaşayan Selami Ağırlarımızdır.

Efendim Serhad Artvin gazetemizin bu günkü konuğu; yıllar öncesinin bir tatlı huzuru, insana güven veren, arka veren bir emniyet müdüründen çok küçük şehrin ağabeyi, arkadaşı, eşi dostu, küçük şehrin Selami kardeşi… Ağır bir insan; edepli, güngörmüş, donanımlı, ilkeli yaşamını bir ömre yayan ender değerlerden birisi... Bütün ömrünü insanlara hizmet için adayan Anadolu’nun atan yüreği. Bir sevgi adamı, duruşunu bozmayan, onurlu bir insan, küçük şehrin marka isimlerinden birisi haline gelen bir büyüğümüz, herkesin pek sevdiği bir canımız Selami Ağırlarımız…

Selami Ağırlar 1947 yılında Sakarya Akyazı da dünyaya geldi. İyi bir ailenin çocuğuydu. Mutlu bir çocuk olarak büyüdü. Ailenin edep, ahlak, sevgi, saygı, dürüstlük, yurt severlik gibi ilkesel benliği ile biçim kazanarak yetişti. Paylaşımcı ve enerji dolu bir insan olarak gençliğini yaşadı. İlkokulunu Akyazı da okudu. Ankara Atatürk ortaokulunu bitirdi. Ankara Polis Koleji, Ankara Polis Akademisinde okudu. 1967 yılında mezun oldu. Şivekar hanımefendi ile evlendi. Üç çocuğu dünyaya geldi. Kızı Profesör Doktor Sima Nart Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesinde Öğretim Üyesidir. Büyük oğlu Yaman Ağırlar Eskişehir İl Emniyet Müdürü, Güzel Sanatlar Resim bölümü mezunu olan sanatçı oğlu Ömer Ağırlar öğretmendir.

Selami Ağırlar mezuniyet sonrası Bolu da Trafik şubesinde başladığı görevine, 1979 yılında Ankara Emniyetinde Mali Şube müdürü olarak devam etmiştir. 1983 yılında doğu görevi için Kars vilayetine tayini çıkmıştır. 1986 yılında da İl Emniyet Müdürü olarak Artvin’e atanmıştır. Artvin’de görev yaptığı yıllarda Artvin Türkiye’nin en huzurlu şehri olarak seçilmiştir. Artvinliler kendisine olan yakınlıklarını ve sevgilerini fahri hemşerilik beratı verilmesine karar vererek göstermişlerdir. Artvin’de altı yıl görev yaptı ve 1992 yılında Bilecik’e İl Emniyet müdürü olarak atandı. Ardından 1997 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında Polis Başmüfettişliği görevine getirilmiştir. 2006 yılında emekli oldu. Genç denecek yaşında 10 Temmuz 2017 yılında yaşamını yitirdi. Akyazı, Bıçkı dere köyünde kalabalık bir katılımla resmi törenle toprağa verildi.

Bir insanın koltuğunu doldurması ne güzeldir. Emrinde çalışan yüzlerce insana rüşvetten torpilden uzak yasanın amir hükmünü uygulaması, herkesi içsel bir duygu ile sarması, güven duygusu katması ne güzeldir! Selami Ağırlar bütün yaşamında doğru bildiklerinden taviz vermedi. Kimseyi aşağılayıp hor görmedi. Adil davrandı liyakat sistemini sonuna kadar kullandı. Bir gün bir polis memuru onun çok yakinen görüştüğü bir mühendis arkadaşından görev yerinin değiştirilmesi için yardımcı olmasını istedi. Aldığı cevap şuydu; Sen Selami müdürü hiç tanımıyorsun, bunu söylersem görev yerini asla değiştiremezsin olmuştu! Selami Ağırlar bürokrasi ile ilişkileri gerçekten mükemmeldi. O esasında ilgi alanını bürokrasi ile sınırlı tutmuyor, halkın içinde sıradan birisi gibi girip çıkıyor her kesimden insan ile dostluklar yaşıyordu. Küçük şehrin esnafına uğrar çayını kahvesini içer, günlük sohbetlerini hiç ihmal etmezdi. Sokakta ki herkes emniyet müdürüne güven duyardı. Herkes onun haksız bir iş yapmayacağını adı gibi bilirdi. Anadolu’nun kültürünü özümseyen Selami Ağırlar her gittiği yerde harika dostluklar kuruyordu. Yüreği sevgi dolu, yüksek özgüvene sahip ender değerlerden birisiydi. Hiç kuşku yok Artvin yaşamında çok önemli bir yer tuttu. Burada bir ömür sürdüreceği harika dostluklar kurdu. Kadir Halvaşi, Nazım Altun, Yurttaş Saraç, Emin Kurul, Emin Özgün, Remzi Şahin, Fahrettin Öztürk, Yılmaz Bekçi, Rıdvan Şengün, Yaşar Ayık ve pek çok hemşerimiz ile can dostu oldu. Selami Ağırlar herkesin arkasında duran koca bir dağ gibiydi. Suçsuz olduğuna inandığı birisinin arkasında sonuna kadar durur, kalabalık insanlar içinde onunla kol kola yürürdü. Kimseler vefa duygusunu onun yaşadığı gibi yaşayamadı. Varlığı ile insana yaşama keyfi katan çok özel bir yanı vardı. Boşluğu doldurulmayacak birisiydi. Selami Ağırlar görev yaptığı her yerde şehir hatıralarına zenginlik katan çok özel bir insandı. Etrafına güven veren yüksek itibarlı ve donanımlıydı. Yokluğu sevenlerinin hasreti ve özlemi oldu. Ebediyete intikalinde yüreklerde derin izler bıraktı.

Efendim merhum Selami Ağırlar’a Yüce Allahtan rahmet diliyoruz, nur içinde uyusun makamı cennet olsun. Sokak manzaraları isimli köşemizden ailesine, dostlarına ve bütün sevenlerine buradan kucak dolusu selamlar gönderiyoruz. Sevgi ile kalın.

25 Ekim 2017 ARTVİN
Gazeteci Yazar Ömer YERLİKAYA